Toplumun kutuplaşmada vardığı nokta herkes için tehlikeli boyutlara ulaştı
Kendinden olmayanı dışlama, bir kültürel ve kutsal kural gibi bilinçaltına yerleştiriliyor. Hemen hemen bütün kesimlerin uyguladığı bu kural hatası geleceğe yönelik kaotik söylemlere ve davranışlara evrilebilecek bir potansiyel oluşturuyor.
Birbirinin görüşlerine saygıyı bırakın tahammül bile edemeyen, ayrı fikirlerle bir arada yaşamayı kendine zulüm telakki edenlerin olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Bazı siyasi düşünceleri kutsal değerlerle harmanlayarak topluma kutsal bir kesim olarak dayatilmasi kabul edilebilir değildir.
Gün, siyasi çıkarları gözetme günü değildir. Birlik beraberlik günüdür. Seçim bitti ama gündem hâlâ aynı zihniyette devam ediyor. Bunların derhal sonlandırılması gerekir. Siyasi kavgalara düşersek yarın kavga edecek siyasi partiyi dahi bulamayabiliriz. Işte o zaman herkes yaptığı hatanın farkına varacak ama o zamanda iş işten geçmiş olacak .
Toplumsallaşma anlamında büyük zaafları olduğu bir dönemde siyasi liderlerin bu duyguları körüklemesinin halka yansımaları kesinlikle farklı olacaktır. Söylenen bir söz dahi insanların onarılamaz hatalar yapmalarını sağlayabilir. O yüzdendir ki en büyük erdemlik olan sağduyu çağrısıyla halk içinde meydana gelebilecek nahoş olayları önlemenin ilk yolu olacaktur .
Toplumun tümününe yayilan bu kutuplaşma artık tehlike çanları çalmaya başladı. Aynı evde, aynı mahallede, aynı yerleşkede ayrışmalar söz konusu olmaya başladi. Bazıları için bulunmaz nimettir kaos. Onlara bu fırsatın verilmemesi gerek. Unutmayın eğer birbirimizi tahammül etmezsek başkaları tahammül etmeye başlayacak. Ama bir kesimi. Diğerlerini düşman güç olarak lanse edilir . Kaos kaçınılmaz olur. Bu fırsatı verdiğimize öylesine pişman olacağız ki kimse bize kapıları açmayacak. Bizi yerden kaldıracak bir tane dost buke bulamayız.
Siyasetin bizi ayrıştırmasını kabul etmemek lazım . Bütün farklılıklar, bu ülkenin mozaiği hükmünde olup birbirinden ayırmamalısınız . Ayrıldığında mozaik temelli dağılır .
Gerek sosyal medya, gerek görsel medya, gerekse yazılı medya da adavet körüklenmeye devam ediyor. Toplum inanılmaz derecede kutuplaşmış durumda . Buna acil önlem alınması lazım. Aksi takdirde önlem alınacak zamanı dahi bulamayabiliriz. Siyaset seçim meydanlarında konuşulur ve seçimden sonra da biter. Daha fazla uzatmanın hiç bir anlamı yok.
Renkler çoğaldıkça hayat renklenir . Tek renkle hayat yaşanmaz. Bütün farklılıklar bir renktir ve bu geleceğe yönelikte büyük bir örnektir . Hepsi birlikte sorunsuzca yaşayabilir ve yaşıyor da zaten. Halk büyük çoğunlukla bu sorunların farkında dahi değil. Sadece medyada gördüğünü uygulayan bir güruh var.
Farklı düşünceler da halkın bir güzelliğidir. Böyle kabul etmek gerekir. Kimsenin kimseyi dışlamaya hakkı yoktur.
Birbirimizle yarışmaktan geleceğe yönelik hiç bir fikir üretemiyoruz. İnsanlar birbirinin açıklarını yakalayıp yüzüne vuracağına birbirinin eksiklerini görüp doldurmaları gerekir. Hak hukuk ve adalet bunu gerektirir. Ancak bu şekilde boyun eğmeden kimseye muhtaç olmadan insanca bir yaşam sağlayabiliriz.
Birlik, beraberlik, kardeşlikten ibarettir .
Toplumsal huzurun sağlandığı barış dolu bir dünyada insanca bir yaşam diliyorum.. Esenkalin