Yaşadığımız coğrafya aynı. Beslendiklerimiz birbirine yakın. Sabah akşam izlediklerimiz aynı. Akrabalık derecelerimiz aynı. Okuduklarımız genellikle aynı düşüncede. Sevme şeklimiz aynı. Aynı hayatı seçtik. Seçmeye de gerek yok. Her anlamda beslendiğimiz aynı olunca hayatımız hemen hemen birbirine benziyor.
Bölgelere göre anlaşma şekilleri bölgesel dil ve şivelere göre aynı olunca herkes her şeyi ile tek tip oluyor.
☆☆☆☆
Sabit fikirli yaşam her zaman haklı ve doğru olmuyor. Babadan ve dededen bizlere ulaşan yaşamsal normlar, bu cağa uygunluğu tartışılmadan yaşamak kadar abes bir şey olamaz. Onlarca veya yüzlerce yıl önce yapılanların şimdi yapılması ne derece doğrudur diye düşünmek gerek. Bu yüzdendir ki cinayetler eksik olmuyor. Kimisine göre normal görünenler başkası için görüş olarak kabul edilemez olabiliyor. Böyle olunca kendini toplumdan dışlanmış ve suçluluk duygusuyla hareket edebiliyor. Sonuç olarak buna karşılık olarak yaşamına son vermek veya bir başkasının yaşamına son vermek gibi bir hataya ulaşabiliyor.
☆☆☆☆
Metropol şehirlerde farklı kültürlerin bir araya gelmesi bir zenginlik ama bu zenginlik artık yok oluyor ve kültürel yoksulluk ortaya çıkmış oluyor. Yaratılmak istenen veya spontane oluşan tek tip kültür, artık farklı bölgelerden göç edenlerin kendi öz kültürünü unutma aşamasına ulaştı.
Büyük şehirler artık sadece insanları yutmuyor, insanların tüm değerlerini de yutuyor. Kültürel değerleri yok olmakla karşı karşıya olan bir toplum meydana geldi. Tek tip bir toplum oluştu.
☆☆☆☆
Medyamızın bize aksettikleri veya izlettikleri hayatımızda değişiklik göstermesine neden olabiliyor. Bir ara evlilik programları vardı. Halkın büyük tepkisi sonrası bu programlar yasaklandı. Şimdi ise ailelerde yaşanılan sıkıntıları dile getirerek toplumun gizlilik esasını oldukça rencide ediyor. Eşler arasında oluşan ufak tartışmaları ekranlara taşıyanlar bu tartışmalar sonrası boşanmalarına sebep olabiliyor. Çiftler ekran karşısında aile içerisinde gizli kalması gerekenleri utanmadan anlatıyor ve sorun bile olmayacak tartışmaları herkese açık anlatıyorlar ve toplumsal ahlakî değerleri hiçe sayıyorlar. Böyle olunca evlerinde aktansa gördüklerinin aynısını yaşayanlar bu defa hoş karşılamak veya alttan almak gibi erdemliği gösteremeyebiliyor. Yanı ekranda görünenler artık emsal teşkil ediyor ve insanlar bundan cesaret alarak yuvalarını yıkabiliyor. Bu yüzdendir ki yapılan bir araştırmaya göre bu sene boşananlar evlenenlerden daha fazla çıkıyor. Bunlar çok acı verici .
☆☆☆☆
Haberler artık haber değeri taşımayan söz de haberlerle halkı oyalıyorlar. Bir gün oturup sadece yaşadıklarımız, sıkıntılarımız, yakındıklarımız, çözülmesini beklediklerimiz ve görmek istediklerimizi bir yere yazalım ve haberleri baştan sona izleyelim. Bakalım kaç tanesini görebileceğiz. Zamlar konuşulmuyor kedilerin ne kadar sevimli oldukları konuşuluyor. Bizleri yerin dibine sokan yayınlar konuşulmuyor bir genç kadının boşanmasını kutlamasını izliyoruz. Tv programlarının ne kadar zararlı olduğunu anlatmalarını bekliyoruz ama çıkan haberler özendirmekten başka hiç bir işe yaramıyor. Bir de bir kaç gün üst üste haber izleyin aynı haberlerin en az üç gün üst üste verildiğini göreceksiniz. Yazık hemde çok yazık. Ülkede sanki hiç sorun yokmuş gibi çocukların bile izleyince sıkılacağı yayınlar yapılıyor.