gözlerin alabildiğine.
Gemileri yakmalı, ardına bırakmalı her ne varsa hüzne dair.
Bitmeli dediğin yerde başlar bazen hayat ve bitsin dediği anda yeniden biten çayır çimenler. Bir tohumla yaşama nefes olan ağaç topluluğu. Hadi yine, yeniden merhaba deyişler duyulsun feryatların koptuğu arşta. Ses ver zerrelerin kulağına.
Duyulsun artık gökyüzünde yankılanan yanlışlık şiirleri.
Mısralar da keşmekeşler, satırlarda pişmanlıkların söze gelmiş lafızları. Dile gelen sözcükler dişler arasında kayboldu gitti. Nakaratlarında hep aynı duygular yaşanır sevgili şarkıların sevgisiz dizelerinde.
Bir dilek tuttum sonra, yanlız ağaçların solgun dallarında bağladığım binbir renkli eşarp parçalarıyla.
Ne ağaç yeşerdi ne de dilekler dile geldi.
Gelen gitti.
Giden de dönmedi.
Şimdi duygular şehrinde yapayalnız sevgilerin ağlamaklı halleri.
***
Bu masada hayat verecek su kalmadı garson bey.
Yan masaya sorar misin?
***
Sevgi ile kalın.
Mehmet Sebih Altun
msebihaltun@gmail.com