Lütfen bekleyin..

Mehmet Sebih Altun

BIRAKIN KAVGAYI, HÜMANİZMDE BİRLEŞELİM

07 Ocak 2016, 17:35 - Okunma: 3067

                Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çatışmalar ve ölümler devam ediyor. Buna dur demek isteyen her ne kadar insan varsa hiç birisi başarabilmiş değil. Meclis çalışmaları silahları susturma hariç diğer işlevlerine devam ediyor. Oysa insan hayatı en öncelikli sorun olmalıdır. Her gün insanlar hayatını kaybederken başka işlerin varlığı ve ya yokluğu ne kadar değer kazanabilir ki? Öncelik amaç insan hayatı olmalı. İnsan hayatına kasteden unsurların sorunları çözülmeli.

                 Evladını kaybeden bir anne babaya dünyanın en güzel yasalarını çıkarırsanız ne faydası olabilir ki?

                 Evladını geri getiremediğiniz babaya neyi nasıl anlatabilirsiniz?

                 Kendi içinde sorunlarını halledemeyen bir ülke konumuna düştüğünüz zaman dünya sorunları ile alakalı fikir belirtmeniz ya da dünya da savaşa hazırlanan iki ülkeyi barıştırma çabası içine girmeniz neyi ne kadar değiştirebilir ya da ne kadar etkili olabilir?

                 Kendi oğlu askere gitmemiş ve dünya zevkine düşmüş bir lider oğlunu kaybetmiş asker ailesine ne kadar teselli verebilir?

                 Kendi ırkını kutsallaştırıp tüm olanakları seferber eden bir anlayış başka ırkların yaşadığı bir zindan hayatını nasıl empati kurup anlayabilir ki?

                 Ülke bu kadar karışıkken hiç bir şey olmamış gibi hayatını sürdüren vekiller, vekilliğin ehemmiyetini ne kadar kavrayabilir ki?

                 Dost eli uzatmak yerine, kardeşine silah uzatan bir anlayış varken; birlik beraberlik ve barıştan söz edilebilir mi?

                 Ülkenin doğusu sokağa çıkma yasakları ile ateş altındayken, batısı yılbaşı kutlamalarıyla hiç bir şey yokmuş gibi zevkine bakarken eşitlikten bahsedilebilir mi?

                 Bu kadar birlikte yaşama kültürüne karşı olumsuz etkiler türeten etkenler söz konusuyken hiç bir şey söylenmeden durulamaz. Sorunların çözümü bariz ortadayken birbirini katleden insanlık anlayışı başarı sağlayamaz. Tüm olumsuz etkenler hayatımızı etkisi altına almışken kardeşlik olgusu nasıl da can çekişiyor merhametsiz avuçlarda. Ölen çocuklara, kadınlara, yaşlılara, güvenlik güçlerine sevinen merhamet ve insanlıktan yoksun liderler, sokağa çıkma yasaklarına direten vicdan sahipleri ve halen barış ve kardeşlik naraları atan faşizan düşünceli insanlık kendini değiştirmedikçe insan ve iman sahibi bir kalp olamaz.

                Kardeşler kavgaya tutuştururken büyükler ayırıp yaptıklarının büyük bir terbiyesizlik ve kardeşlik olgusuna yakışıksız bulurlar. Gerekirse bunu yapmamaları için birer tokat bile atarak kesin bir telkinde bulunurlar. Ortada var olan problemi çözmek adına görevlerini yerine getirip daha fazla ortamın gerilmesini önlerler.

                Oysa şimdi birbirlerini katleden bu güruh bastırılması gereken bir olaydan ibaretken aksine her iki tarafa da silah verilerek birbirlerini vurmaları için talimat veriliyor neredeyse. Kendi koltuklarında dünya ya dalmış gafiller çözüm için bir adım bile atmıyorlar. Karşı tarafı yok saymaktan öteye gitmiyorlar. Adım atanın ayağını kesiyorlar. Kendileri de adım atmaktan acizler.

                 Gelin bu kavgayı bitirelim. El ele verelim. 

                 Bütün ayrımcı politikaları bir yana bırakıp hümanizmde birleşelim. Bütün değerlerimizi insanlığın gerekliliklerine göre yeniden inşa edelim. İnsan haklarının evrensel değerleri ölçüsünde gereken hak ve özgürlükleri korkusuzca paylaşalım.

                 İnsana verilen değerin ölçüsü, yaşamsal koşulların iyileştirildiği kadardır. Bütün yaşamsal koşullar eşit şekilde yaşatılmalıdır.

                 Kendi inanç, dil ve ideolojik yapıların dışındakilere kapalı olunmamalıdır.

                 Bütün tarafları mozaik değerler çerçevesinde değerlendirip var olması gerekliliği kabul edilmelidir. Diğer tüm unsurları dışlayıp egosunu tanrılaştırmamalıdır.
       
                 Hümanizmde birleşen bileşenler birbirlerine karşı kesinlikle silah kullanmamalıdır. Sevginin dilini konuşmalıdır. Kardeşliğin tezini oluşturmalı, birlikte yaşama kültürünün tüm olanaklarını sağlamalıdır. 

                 Halk tabiriyle bırakın kavgayı, siz kardeşsiniz. Biz kardeşiz. Eğer birbirimizi anlarsak çok daha huzurlu yarınlara ulaşabiliriz. Silahla hiç bir sorun çözülmemiştir ve de çözülemeyecektir. Beraber yaşamanın tek oluru birbirini anlamaktır.

                 Birbirini anlamanın yolu da diyalogtan geçer.
                 Konuşalım.  
                 Birbirimizi anlayarak konuşalım.
                 Sevginin diliyle konuşalım.
                 İşte o zaman halolmayacak hiç bir sorun ortada kalmayacaktır....

 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
312 gün önce
313 gün önce
353 gün önce
486 gün önce
559 gün önce
682 gün önce
713 gün önce
776 gün önce
895 gün önce
1059 gün önce
1060 gün önce
1153 gün önce
1157 gün önce
1217 gün önce
1417 gün önce
1444 gün önce
1518 gün önce
1753 gün önce
1795 gün önce
1877 gün önce
2083 gün önce
2260 gün önce
2601 gün önce
2623 gün önce
2791 gün önce
2845 gün önce
2854 gün önce
2914 gün önce
2938 gün önce
2962 gün önce
ESNEK




bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=