İnsanoğlu, bir kereye mahsus yaşam hakkına sahip olmasına rağmen, onu hem insanlığa hem de gelecek yaşamların daha müferreh bir dünyada yaşamaları için kullanmaya çaba göstermesi gerekirken hem kendini hayatını hem de başka hayatların sönmesini sağlayarak kendi canlı türüne en büyük zulmü yapmaktadır. Bugün dünyaya baktığımız zaman kendilerini canlı bomba haline getirerek hem kendi yaşam haklarını hem de diğer masum insanların yaşam haklarını ellerinden alan insanlar olduğunu görmekteyiz. Özellikle son dönemlerde komşularımızda ve coğrafyamızda bu tür durumların çoğunluğuna şahit olmaktayız.
Peki ama bir defaya mahsus insanlığa tahsis edilen yaşam hakkı neden hep kendi çıkarları doğrultusunda kullanan insanların kirli ellerinde oyuncak gibi neden kullanılıyor.
Bir daha doğmayacak bir insan neden öldürülüyor?
İnsan yaşam hakkı kutsaldır realitesi neden görmezden geliniyor?
Herkesin yaşamaya hakkı yok mu?
Kendi için istenileni neden başkalarına layık görülmüyor?
Bütün insanları kendilerine hizmet için yaratıldığına mı inanılıyor?
Kendi egolarını tatmin ve kişisel çıkarları için başkaların mutlu hayatları neden sonlandırılıyor?
Kendilerinde buldukları üst düzey yaşam hakkını neden başkaları için de istenmiyor?
Kimse Tanrı değil. Yaratıcıdan başka. Ama kendilerinde tanrıyla eşdeğer sıfatlar türetenler bir gün öleceğini bilmiyorlar mı?
Herkesin bir gün öleceği bir dünya da neden katil olunuyor, bombalar yağdırılıyor, masum insanların ocakları söndürülüyor?
Herkesin kolayca anlaşabileceği bir özgürlüğe sahipken neden bu hak başka insanların emir ve yasakları çerçevesinde değerlendiriliyor?
Bugün Dünyanın bir bölümü diğer bir bölümünü kontrol altında tutup bütün hakları kısıtlanıyor ya da ellerinden alınıyor. Oysa sıfat ve yaratılıştan gelen özellikler aynı ve yaratıcının verdiği haklar da aynı. Ama biri çıkıp kendini daha güçlü ilan edip onlar üzerinden despot bir yaklaşımla haklarını ellerinden alma cüretinde bulunuyor. İnsan eşrefi mahluktur ve en özgür bırakılan değerli bir varlıktır. Ama insanların içinde ki otoriterlik ve güçlü olma egosu insanı insandan daha aşağı bir mertebeye ulaştırıyor.
Bir kereye mahsus verilen hak ancak verenin emriyle geri alınabilir. Kimsenin bunu kendi çıkarlarını gözeterek yönlendirmesine hakkı yoktur.
İnsanlar yaşamalı. Ömrü yettiğince yaşamalı. Yaratıcın arzu ettiği kadar yaşamalı. Kulların arzu ettiği kadar değil.
Herkesin insanca yaşadığı bir dünyaya ulaşmak dileğiyle..... Esenkalın
Mehmet Sebih ALTUN
msebihaltun@gmail.com