FELSEFEYLE REHBERLİK: DÜŞÜNMENİN GÜCÜ

Yayınlama: 08.07.2025
A+
A-

Bunalımlar çağında yaşıyoruz. Modern insan, bilgiyle dolup taşarken anlamla boğuşuyor. Psikoloji, kişisel gelişim, koçluk, terapi… Her biri kendi çapında çare arıyor insana. Ancak bazı sorular vardır ki ne klinik tanımlara ne motivasyon kitaplarına sığar. “Nasıl yaşamalıyım?”, “Özgür müyüm gerçekten?”, “Değer nedir?” gibi sorular, içimizin derinliklerinde yankı bulur. İşte tam da bu noktada devreye “Felsefi Danışmanlık” giriyor.

Felsefi danışmanlık, kişisel ya da toplumsal sorunlara salt çözümler değil, anlam ve perspektif kazandırmayı hedefleyen bir düşünce pratiğidir. Terapi değildir, çünkü tanı koymaz; danışanını hasta olarak görmez. Koçluk da değildir, çünkü hedefe değil, anlam arayışına odaklanır. Danışman ve danışan arasında eşitlikçi bir diyalog kurulur. Sokrates’in mayotik yöntemini hatırlayın: Sorgular, dinler, yeniden sorgular… Felsefi danışmanlık da bireyin içindeki hakikati doğurmasına yardım eder.

Peki bu yöntem ne işe yarar? Basitçe söyleyelim: Kendi hayatının filozofu olabilmek için bir “ayna”dır. Varoluşsal sorularla baş etmeyi öğreniriz. Etik bir çıkmazdaysak farklı değer sistemlerini tartışabiliriz. Kararlarımızın ardındaki varsayımları, hayatımıza yön veren düşünce kalıplarını analiz ederiz. “Ben kimim?” sorusuna verilen her cevabın geçiciliğini kabullenerek daha derin bir sorgulamanın kapısını aralarız.

Günümüzde felsefi danışmanlık, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde kurumsallaşmış durumda. Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde klinik psikolojiye alternatif ya da tamamlayıcı bir alan olarak görülüyor. Üniversitelerde bu alana yönelik sertifika programları ve yüksek lisanslar mevcut. Türkiye’de ise henüz emekleme aşamasında. Ancak bireylerin anlam arayışına yönelmesiyle birlikte bu yöntem de yavaş yavaş ilgi görmeye başladı. Özellikle eğitim kurumlarında, şirketlerde ve yaşam rehberliği merkezlerinde bu yaklaşımın etkisi artıyor.

Felsefi danışmanlık sadece bireylere değil, topluma da ayna tutar. Bugün insan hakları, çevre krizi, yapay zekâ gibi konular teknik değil, etik ve felsefi sorular barındırır. Hızla dijitalleşen dünyada “Ne yapmalıyım?” değil, “Neden yapmalıyım?” sorusuna cevap bulmak gerekiyor.

Sonuç olarak, felsefi danışmanlık bir lüks değil, zihinsel sağlığın entelektüel bir ayağıdır. Bireysel yalnızlığı anlamlı bir sorgulamaya dönüştürmenin bir yoludur. Sadece mutlu olmak için değil, bilinçli bir şekilde var olmak için… Çünkü bazen doğru cevaplar değil, doğru sorular hayat kurtarır.

Eğitim Danışmanı Abdullah Basmacı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.