BİR TOHUM EKTİNİZ, FİLİSTİN FİLİZLENİYOR

Yayınlama: 10.10.2025
A+
A-
     Yahudilere atfedilen “Reklamın kötüsü olmaz” ve “Malımın üçte ikisini reklama veririm” sözleri bu sefer tutmamıştır. Filistinliler bedel ödemiş; evleri ve bütün olarak şehirleri yok olmuştur. Bedenleri paramparça olmuş, canları gitmiş; gitmeyenler de sakat ve kötürüm olmuşlardır.
     Ancak Filistin toprağı kanla sulanmış ve filizler yerden bitmeye başlamıştır. Yahudi’nin reklam anlayışı iflas etmiştir. Adeta bütün dünyada malları boykot listelerine alınmış ve Yahudi’nin zulmü benimsenmemiştir. Filistin ise dünya gündemine oturmuş, birçok devlet Filistin’i devlet olarak tanımıştır.
     Adeta Hz. Peygamber ve arkadaşları, onca zulme ve boykotlara karşı direnmeleri ve sonunda Allah’ın kendilerine fetih olarak bahşettiği Hudeybiye Anlaşması’nı hediye etmiş ve şu ayetler nazil olmuştur: “O, sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra, Mekke’nin içinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir.” (Fetih: 24)
     Hamasetli birçok Müslüman kardeşimiz diyebilir ki: “Filistin harap olduktan sonra mı?”
Derim ki: Filistinlinin karşısındaki gücün kim olduğunun tespitini yap, sonra söyle sözünü! Filistinli, bütün küfür camiasıyla savaşıyor ve sen dahil bütün İslam camiası seyrediyor!
     Evet, eskiden beri de söylenen بَعْدَ خَرَابِ الْبَصْرَةِ, yani “Basra harap olduktan sonra!” sözü akla gelir. Ve derim ki: Basra ve Bağdat harap olduktan sonra Müslümanlar toparlanmış ve tekrar serdar olmuşlardır.
     Hudeybiye Anlaşması’nın maddeleri aslında zahiren Müslümanların aleyhine olmak üzere imza altına alınmıştı. Hele bir maddesi vardı ki: “Kureyşlilerden kim velisinin izni olmadan Muhammed’e gelirse, iade edilecek; Muhammed’le beraber olanlardan kim kaçarak Kureyş’e gelirse, iade edilmeyecek.” (İbn Sa’d)
     Hz. Ömer son derecede öfkelenmiş ve Müslümanların taşıdıkları duyguların tercümanı olarak, Hz. Peygamber’in huzuruna çıkıp itirazlarını açıklamış ve şöyle demişti:
“Siz Allah’ın hak Peygamber’i değil misiniz? Bizim davamız hak dava değil mi?”
     Evet cevabını alan Ömer, “O hâlde niçin dinimiz namına bu zilleti kabul ediyoruz?” diye sormuştu. Hz. Peygamber ise, “Cenab-ı Hakk’ın iradesine uyarak hareket ettiğini” söylemiş, fakat Ömer devam ederek, “Hac farzını ifa edeceğimizi söylememiş miydiniz?” deyince, Hz. Peygamber şu cevabı vermişti: “Evet, fakat bu sene ifa edeceğimizi söylememiştim.” (Buhari)
     Kur’an, ateşkes önerisi olduğu takdirde düşmanla uzlaşmaya zorluyordu: “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et.” (Enfal: 61) sırrı gereğince Hz. Ebubekir, “Hudeybiye gibi İslam’a büyük ölçüde yararı olan bir gazve olmamıştır.” demişti. (Şit Hattab)
     Hz. Ömer ve hislerine tercüman olduğu birçok sahabe Medine’ye döndüklerinde Hz. Peygamber’e Fetih Sûresi’nin ilk ayetleri nazil olmuştu. “Müslümanların zilleti” olarak gördükleri bu Hudeybiye Antlaşması, Allah’ın yanında bir zafer olarak vasıflandırılmıştı:
     “Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik. Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar; sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir. Ve sana şanlı bir zaferle yardım eder.” (Fetih: 1–3) Hudeybiye antlaşması, İslami mücadele adına yapılan ve Hz. Peygamber’in Kur’an ile teyid edilen en büyük siyasi zaferi olarak tarihe geçmiştir.
     Hz. Ömer çok sonra, o günkü sözlerinden dolayı şöyle diyecekti: “Hz. Peygamber’in huzurunda o gün sarf ettiğim ölçüsüz sözler yüzünden Allah’ın gazabına uğrayacağım diye kapıldığım korku yüzünden affedilmek ümidiyle hep sadakalar verdim, oruç tuttum, namazlar kıldım ve köleler azat ettim.” (Mahmut Şakir)
     Malcolm X’in eşi Betty Shabazz’a atfedilen meşhur bir ifadede, cenaze töreni sırasında söylediği sözler unutulmamıştır: “Siz Malcolm’u toprağa vermediniz; bir tohum ektiniz.”
     Bu söz, Malcolm X’in mücadelesinin ölümle bitmediğini; bilakis fikirlerinin ve adalet mücadelesinin insanlar arasında yayılıp filizleneceğini anlatan çok güçlü bir metafordur. Şehit olan her Filistinliye karşılık, binlerce Batılı Hristiyan İslam’ı seçmiştir.
     09.10.2025 gece diliminde, İsrail ile Filistin direnişini temsil eden Hamas arasında, Gazze’de ateşkes ve insani geçişleri kapsayan bir mutabakat sağlandığı açıklandı. Tarafların, uzun süredir devam eden savaşın ardından ilk kez bir “uzlaşma zemini” bulması, tarihî bir kırılma olarak yorumlanmaktadır.
     Bazılarınca bu anlaşma “taviz” veya “zayıflık” gibi görülebilir; fakat Hudeybiye’de olduğu gibi, bugün de görünenin ötesinde bir ilahi takdir saklı olabilir. Belki de bu mutabakat, yıkımın ardından gelecek fetihlerin ve dirilişin başlangıcıdır. Nitekim Fetih Sûresi’nde buyurulduğu gibi: “Biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik…”
     Bugün Gazze’nin yüreğinde de aynı ayetin yankısı duyulmaktadır. Malcolm X için “Bir tohum ektiniz” denilmişti; şimdi o tohum Filistin’de yeniden toprağa düşüp filiz vermektedir.
     Zafer, görünür gücün değil; sabırla yoğrulmuş inancın zaferidir. Zaferiniz kutlu olsun, Filistinlim. Vesselam.
Muhammed Zeki Mirzaoğlu
Araştırmacı Yazar
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.