Batman’da bir yıldan fazladır bitmeyen “72 bin koli” tartışması yeniden alevlendi. DEM Parti Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi’nin iddialarıyla başlayan süreçte hem belediyeden hem de AK Parti’den karşı açıklamalar geldi. Ancak bütün bu açıklamalara rağmen hâlâ değişmeyen bir gerçek var:
Bugün 72 bin kolinin akıbetini net biçimde bilen kimse yok.
Bu cümlenin altını özellikle çizmeliyim. Çünkü ben de görevi başındayken dönemin Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’e, düzenlediği basın toplantısında bu soruyu bizzat yöneltmiştim:
“72 bin koli gerçekten dağıtıldı mı? Dağıtıldıysa kime, ne zaman, hangi kriterlerle verildi?”
Sönük’ün yanıtı şaşırtıcıydı:
“Biz de kayıtlara ulaşamıyoruz. İhale var ama dağıtıma dair herhangi bir kayıt yok.”
Burası çok kritik; çünkü ortada devasa bir sayı ve ciddi bir kamu harcaması var, fakat dağıtıma dair tek bir liste yok. Batmanlıların da bu yüzden 72 bin aileye yardım kolisi verildiğine dair inancı zayıf.
Velev ki dağıtıldı diyelim.
Görüntüler ortada: Belediyenin deposundan araçlara yüklenen koliler, üzerinde belediye logosu; fakat seçim döneminde bu kolilerin üzerine AK Parti Belediye Başkan Adayı’nın seçim afişinin yapıştırıldığı açıkça görülüyor. Bu işlemi yapanların kim olduğu ise meçhul: Parti görevlisi mi, belediye personeli mi, gönüllü mü? Söylenmedi, açıklanmadı, üstlenilmedi.
Ve daha önemlisi:
Halkın parasından alınan yardım kolisine bir siyasi partinin aday afişi nasıl yapıştırılır?
Bu sorunun cevabını ne belediye verdi ne de AK Parti İl Başkanlığı.
Belediye, “Koliler kaybolmadı, kayıtlar Sayıştay’a sunuldu” diyor.
Oysa aynı Sayıştay raporları eksik teslim tutanaklarına ve uyumsuzluklara işaret ediyor.
AK Parti İl Başkanlığı ise somut sorulara yanıt vermek yerine tartışmayı “polemik, iftira, ciddiyetsizlik” eksenine çekiyor.
Oysa konu, siyaset üstü bir mesele: Bu, teknik ve idari bir sorudur; siyasi polemik değil.
Bu şehirde herkesin sorduğu çok basit sorular var:
-72 bin koli gerçekten dağıtıldıysa neden kayıt yok?
-Kayıt yoksa bu miktar kolinin nereye gittiği nasıl doğrulanacak?
-Yardım kolileri nasıl olur da seçim malzemesine dönüşür?
-Belediyenin depolarından çıkan kolilerle siyasi parti çalışması yapılmasına kim izin verdi?
-Neden kimse bu görüntülerin sorumluluğunu üstlenmiyor?
Bu sorular yanıtlanmadıkça yapılan hiçbir açıklamanın inandırıcılığı yoktur.
Batman’ın hakikati artık bu sis perdesine sığmaz.
72 bin kolinin nereye gittiğini bilmeyen bir belediyecilik anlayışı da, bu sorulara yanıt vermek yerine muhalefeti suçlayarak mevzuyu kapatmaya çalışan bir siyaset tarzı da bu şehri ileri taşımaz. Mesele yalnızca kayıp koliler değildir; mesele, kamu kaynağının birilerinin siyasi kampanya enstrümanı zannedilmesidir. Halkın parasını seçim malzemesine dönüştürenler kadar, bunu açıklamaktan kaçınanlar da bu sorumluluğun altındadır.
Batman artık masal değil; belge istiyor, hesap istiyor, gerçek istiyor.
O hâlde bir kez daha soralım:
72 bin koli gerçekten dağıtıldı mı?
Dağıtıldıysa neden tek bir dağıtım listesi yok?
Neden seçim döneminde belediyeye ait kolilerin üzerine bir partinin aday afişi yapıştırıldı?
Bu görüntülerin sorumlusu kim?
Ve en önemlisi: Batman’ın parasını Batman için harcamak bu kadar mı zor?