Mavi Marmara’dan Sumud’a: Bitmeyen Özgürlük Yolculuğu

2024’ün başlarında, İHH öncülüğünde Gazze ablukasını kırmak için yola çıkacak olan Uluslararası Özgürlük Filosu’na gönüllü başvurular açıldığında hiç düşünmeden ismimi yazdırmıştım. İçimdeki tek arzu, zulüm altındaki Gazzeliler için somut bir şeyler yapabilmekti. Binlerce başvuru arasından seçilen 250 kişilik Akdeniz gemisi yolcuları arasında adımın çıkması tarifsiz bir mutluluktu. Çünkü bu yolculuk, sadece denizlerin değil, vicdanların da sınavıydı.

Elbette kararım ailem için kolay değildi. Ama sağ olsunlar, başta eşim olmak üzere tüm aile bireylerim beni anlayışla karşıladı, destek verdi. Batman’dan ayrılıp İstanbul’a gittiğimde, filonun en büyük gemisi olan Akdeniz’de Türkiye’den katılan yüzü aşkın aktivistle buluştuk. İki günlük eğitim boyunca, hem yolculuğun getireceği zorluklara hem de siyonist İsrail askerlerinin olası bir baskınına karşı nasıl davranmamız gerektiğini öğrendik. Tek temennimiz, yeni bir Mavi Marmara trajedisinin yaşanmamasıydı.

Planımız açıktı: İstanbul’dan çıkacak, önce İtalya’ya uğrayacak, ardından Avrupa’nın farklı ülkelerinden katılacak aktivistleri alarak Gazze’ye doğru yol alacaktık. Gemi hazır, yürekler hazırdı… Ta ki 28 Nisan 2024’te engellenene dek. O gün yarım kalan hayalimiz, Gazzelilerin gözlerinin içine bakabilmek, “unutulmadıklarını” hissettirmekti. Çünkü belki ablukayı kıramayacaktık ama varlığımız, mazlum halk için bir umut, hayatlarına nefes olacaktı.

Bugün geldiğimiz noktada, işte o umut yeniden filizlendi. Sumud Filosu, adının hakkını verircesine kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. “Sumud” kelimesi Arapça’da “direniş, sebat, köklerine bağlı kalma” anlamına gelir. Tam da Filistin halkının yüzyıllardır gösterdiği sabrı ve direnci özetleyen bir kelimedir. Bu nedenle filoya verilen isim, sadece bir unvan değil; aynı zamanda bir manifestodur.

Sumud Filosu, Akdeniz’in dalgalarını yara yara ilerlerken sadece yardımları taşımıyor; dünyanın vicdanını da omuzluyor. İçinde farklı ülkelerden aktivistler, doktorlar, hukukçular, gazeteciler, öğrenciler var. Onların varlığı, Gazzelilere gönderilen bir mesaj: “Dünyanın dört bir yanında sizin acınızı hisseden, sesinizi duyan kardeşleriniz var.”

Bizler, o gün engellenmiş olsak da, bugün kalbimiz ve dualarımız Sumud Filosuyla birlikte. Gıptayla izliyor, onlarla birlikte sevinip üzülüyoruz. Rabbim yollarını açık eylesin, seferlerini mazlum Gazze halkının özgürlüğüne vesile kılsın. Çünkü her dalga, özgürlüğün bir adım daha yaklaştığının işareti; her liman, mazlumların yalnız olmadığının kanıtıdır.

Ve biz inanıyoruz ki, ablukalar ne kadar güçlü olursa olsun, eninde sonunda özgürlük gemileri galip gelecek. Çünkü umut, hiçbir güç tarafından engellenemeyecek kadar büyük bir kuvvettir.