Taziye Kültürü mü, Sosyal Gösteri mi?

Yayınlama: 27.10.2025
A+
A-

Ne kültürmüş şu taziye evleri…

Son yıllarda öyle bir hal aldı ki, “taziye kültürü” diye bir kavram üretildi. Oysa ortada kültür falan yok. Asıl olan başsağlığıdır; acılı aileyi teskin etmek, teselli etmektir. Acıyı paylaşmak, gerekiyorsa maddi manevi destek olmaktır.

Ama yük olmak, külfet oluşturmak değildir.

 

Bugün taziye evleri, amacından uzaklaştı. Dedikodu, siyaset, yerel meseleler, hatta “kim geldi kim gelmedi” tartışmalarıyla dolu bir sosyalleşme alanına dönüştü.

“Şu gelmedi, bu selam vermedi, yemek azdı, çay ılık geldi” gibi laflar, yas evlerinin ruhuna zarar veriyor.

Yemek pişirme, ikram yapma yarışı sanki bir taziye geleneğiymiş gibi görülüyor.

Oysa taziye evi yemek yeri değildir.

Değil, değil, değil…

 

Ne gariptir ki, gereksiz konularda ön saflarda yer alan dernek, vakıf, siyasetçi, yönetici, bu konuda da ortalığa dökülüyor.

Ama ilin, ülkenin kronik sorunlarında, halkın gerçek sıkıntılarında aynı birlik, aynı duyarlılık yok.

Çünkü bu konu kimseye dokunmuyor; suya sabuna değmiyor.

O yüzden herkes konuşuyor, herkes eleştiriyor.

Yapmayın beyler!

Basitleşmeyin, basite düşürmeyin kendinizi.

 

Eskiden ailenin büyükleri gider, taziyeyi temsil ederdi; yeterdi.

Şimdi çoluk çocuk herkes gidiyor, gitmeyen fişleniyor, hesap soruluyor.

Gidenlerin bir kısmı da “dostlar alışverişte görsün” misali orada.

Yas evi artık sosyal bir etkinliğe dönüştü.

Oysa yas evi, acının paylaşıldığı yerdir; gösterinin değil.

 

Taziyeler kısa, sade ve samimi olmalı. Dinimiz her şeyin gösterişsiz ve sade olanı tavsiye eder.

Yas evi mağdur edilmemeli, maddi manevi zarara uğratılmamalı.

Hatta önerim şu: Yemek saatlerinde taziye evleri kapalı olmalı, belirli ziyaret saatleri belirlenmeli.

Böylece hem aile dinlenir hem de acılarını kaygısız yaşarlar.

 

Unutmayalım:

Taziye, acıyı hafifletmek içindir.

Ağırlaştırmak için değil.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.