Ramanlı’dan ‘mafya ve çeteleşme’ uyarısı

Ramanlı, “Son dönemde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk, rüşvet, menfaat ilişkileri ve çeteleşme olayları, toplumun adalet duygusunu ve devlete olan güveni derinden sarsmaktadır. Bu tablo, mevcut mevzuat ve uygulamaların yozlaşmayı önlemekte yetersiz kaldığını göstermektedir. Artık günü kurtaran geçici tedbirlerle değil, köklü ve kararlı adımlarla bu çürümeye ‘dur’ denilmelidir.” dedi.

“Şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlük esas alınmalı”

Ahlaki değerlerin yeniden ihya edilmesi gerektiğini vurgulayan Ramanlı, yargı ve denetim mekanizmalarının bağımsız ve etkin biçimde çalışmasının önemine dikkat çekti.
“Devletin, hükümetin ve siyaset kurumunun ortak sorumluluğu; bu kirlenmiş alanları temizlemek ve adaletin tesisi için samimi bir irade ortaya koymaktır.” ifadelerini kullandı.

“Devletin harcadığı her 100 liranın 15 lirası faize gidiyor”

Kamu borçlarının hızla arttığına dikkat çeken Ramanlı, “2025 yılında faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar liraya ulaşarak toplam bütçenin yüzde 15’ini oluşturmuştur. Yani devletin harcadığı her 100 liranın 15 lirası faize gidiyor. 2026 bütçesinde ise bu oran 2 trilyon 741 milyar liraya çıkacak.” dedi.

“Vergi yükü sabit gelirli vatandaşın omuzuna yükleniyor”

Faiz ekonomisinin üretimi zayıflattığını belirten Ramanlı, “Büyük sermaye gruplarına tanınan vergi afları ve ayrıcalıklar, gelir adaletini bozmakta, üretici kesimi zayıflatmaktadır. Borçla değil, üretim ve alın teriyle büyüyen bir Türkiye mümkündür.” ifadelerini kullandı.

“Mahremiyeti ihlal eden ve olumsuz içerikler engellenmeli”

Gençlerin dijital medya bağımlılığına da değinen Ramanlı, “Yoğun sosyal medya kullanımı gençlerde düşünce ve davranış bozukluklarına yol açıyor. Mahremiyeti ihlal eden ve olumsuz içerikler engellenmeli; medya okuryazarlığı dersleri yaygınlaştırılmalıdır.” çağrısında bulundu.

“Basit anlaşmazlıklar dahi boşanma gerekçesi sayılıyor”

Aile kurumunun zayıfladığına dikkat çeken Ramanlı, “Aile mahkemelerinde en basit anlaşmazlıklar dahi boşanma gerekçesi olarak kabul görüyor. Modernizmin ve sosyal medyanın etkisiyle aile içi iletişim zayıflamış durumda.” dedi.

“Aile arabuluculuğu düzenlemesi bir an önce hayata geçirilmeli”

Ramanlı son olarak, “Devletin görevi, ailenin yıkılmasını beklemek değil, onu korumaktır. Hükümet, artan boşanmalara karşı ‘aile arabuluculuğu’ düzenlemesini bir an önce hayata geçirmelidir.” ifadelerini kullandı.