“Ücretli Öğretmenler Görmezden Geliniyor”

Yılmaz, yaptığı açıklamada ülkede uzun süredir görmezden gelinen bir sorunun altını çizerek, “Ücretli öğretmenler kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapıyor ama aynı haklara sahip değiller. Bu adaletsizliğin adı ‘tasarruf’ değil, açıkça emek sömürüsüdür” dedi.

“Eşit İşe Eşit Ücret” Vurgusu

Yılmaz, Türkiye’nin dört bir yanında binlerce ücretli öğretmenin geçim sıkıntısı içinde görev yaptığını belirterek, “Bir öğretmenin emeği, statüsüne göre değer görmemelidir. Aynı sınıfta, aynı müfredatı işleyen iki öğretmenden biri geçimini zor sağlarken diğeri güvenceli bir yaşam sürüyorsa, burada eğitimde adaletten söz edilemez” ifadelerini kullandı.

“Eğitimde Eşitsizlik, Geleceğe Zarar Veriyor”

Ücretli öğretmenlerin düşük ücretlerle, sigorta eksiklikleriyle ve iş güvencesi olmadan çalıştırılmasının yalnızca öğretmenleri değil, eğitim sisteminin bütününü olumsuz etkilediğini söyleyen Yılmaz, “Öğretmen, öğrencinin ufkunu açan kişidir. Ancak yoksulluk sınırının altında bir ücretle çalışan bir öğretmenden geleceği şekillendirmesini beklemek adil değildir. Eğitimde kalite, öğretmenin refahıyla doğru orantılıdır” dedi.

“Milli Eğitim Bakanlığı’na Açık Çağrı”

Yılmaz, hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, ücretli öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti:
“Artık bu eşitsizliğe son verilmelidir. Tüm öğretmenler aynı haklardan yararlanmalı, aynı statüde değerlendirilmeli ve kadrolu hale getirilmelidir. Bu ülkenin geleceği için öğretmenlerin emeğine sahip çıkmak zorundayız.”

“Emek, En Kutsal Değerdir”

Açıklamasının sonunda öğretmenlik mesleğinin kutsallığına vurgu yapan Yılmaz, “Eğitimde adalet sağlanmadan toplumsal adalet de sağlanamaz. Ücretli öğretmenler bu ülkenin sessiz kahramanlarıdır. Onların sesi olmak, geleceğimizin sesi olmaktır” ifadelerini kullandı.