Gazzeli mücahitlerin onurlu duruşunu selamlıyor, yapılan ateşkesin Siyonistlerin aleyhine tecelli etmesini Rabbimden temenni ediyorum. Merhametinizi kaybederek kazandıklarınız bir işe yaramayacak, çünkü fıtrat zulme rıza gösteremez. Seyyid Kutub’un dediği gibi, “Müslüman ülkelerin yöneticileri ordularını ve silahları küffara karşı değil, Müslümanlara karşı hazırlıyorlar.” Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde: “Biz bu savaşta Arapların depolarındaki istiflenmiş silahlarını, uçaklarını ve tanklarını kullanmadık. Cihat ve direniş yolundaki mübarek yolcuğumuz esnasında kendi ellerimizle yaptığımız, şehitlerimizin kanıyla ele geçirdiğimiz silahları kullanıyorduk.” diyordu.
Filistinli kardeşim, mücadeleniz kutlu olsun, iki milyar nefsine mahkûm dünyevileşmeyi tercih etmiş Müslümanların şerefini ve izzetinizi kurtardınız, bütün dünya Emperyalizmine ve Siyonizm’ine karşı savaştınız, bütün baskılara ve gökten yağmur gibi yağan füze, top ve mermilere direndiniz, evlerinizi kaybettiniz, malınız, ticaretiniz telef oldu ve en mühimi çoluk-çocuğunuzu ananızı-babanızı, eşinizi ve akrabalarınızı kaybettiniz, canınızı feda etme pahasına yurdunuzu Siyonistlere terk etmediniz!
12,15 Ocak 2025, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes mutabakatını memnuniyetle karşılıyoruz. Katar ve Mısır başta olmak üzere, arabulucu ülkelere çabalarından dolayı şükranlarımızı belirtiyoruz. Bundan sonraki süreçte mutabakatın tüm aşamalarının hayata geçirilmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze’ye acil biçimde insani yardım ulaştırılması gerekmektedir. Uluslararası toplum, İsrail’in bu hususlardaki sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamalıdır. Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrar, Filistin’e barış gelmesi ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliğin sona ermesi ve bu çerçevede, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik barış müzakerelerine bir an önce başlanmalıdır.
Allah, “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. Eğer sana hile yapmak isterlerse, şunu bil ki, Allah sana kâfidir. O, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir.” (Ebfal:61-62) der. Onların gerçek niyetlerinin ne olduğu hakkında ancak açık delillere dayanılarak bir hüküm verilmesi gerektiğine göre, sırf sizleri oyalamak için barış teklif oluyor olsalar bile bu barış teklifini kabul ediniz. Şüphe, barış teklifini reddetmek için bir sebep değildir.
Çeşitli senaryolar ve Bizans oyunları devreye girebilir ve hayalleri suya düşmüş olanların inadına antlaşma! Aptallık; gerçeği bilerek gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır. Bugün Filistinlilerin bayram yapma zamanıdır, kimilerinin dediği gibi bunlar neyin kutlamalarını yapıyorlar demiyorum, zira siz bunu hak ettiniz, Hz. Ali efendimizin dediği gibi: “Hangi gün Allah’a isyan edilmezse o gündür bayram.” diyordu.
Kur’an, “Allah size yardım ederse, artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur. (Al-i İmran:160) “(Rasulüm!) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. (İbrahi:42) İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.” (En’am:129) diyordu. Allah mühlet, müddet tanır, ama asla, ihmal etmeyi unutmaz.
Allah vaadında durdu. Şu anda Hollywoodun en iyi filimini izliyorsunuz. Filimin adı Gazze’nin intikamı…! Şimdiden İsrail Siyonistleri birbirine düştü, en mühimi dünyanın birçok yerinde yılbaşı gecesi eğlenceyi bir tarafa bırakan binlerce kişi, ellerinde meşalelerle Filistin’le dayanışma yürüyüşü yaptılar. Filistin’de öldürülen ve yaralananlar kadar gayrimüslim Müslüman olmuştur ve İsrail’in ne kadar kötü olduğu ve ne kadar gaddar olduğu tescillenmiş ve Holokost’la (Yahudi mağduriyeti) ilgili çevrilen filmlerin tümü tesirini yitirdi. Allah, Filistin olayında hesabı zalimlerden sorduğu gibi Müslümanların ihmalkarından da soracaktır. Bu imtihanda Müslümanlar ne kazandı ne kaybetti onu da Allah takdir edecektir.
Emperyalist ve Siyonist güç sonunda mağlup olmanın mahcubiyetini yaşıyor elhamdülillah. Bütün ordularıyla, ölüm makinalarıyla, Gazze denilen küçük sahil kasabasında mağlup oldular. Gazzeli çocuklar dünyaya galip geldi. Savaşın masum çocuk maliyeti çok ağır oldu. Ancak dünyanın bütün çocuklarına, işgalcilerin ne kadar zalim ne kadar gaddar ve ne kadar vicdansız olduğunu gösterdiler.
İç savaş çıkarıp kardeşi kardeşe düşman ettirdikten sonra barış meleği rolüyle ülkeleri işgal eden düzen Emperyalizmdir. Yetmedi mi artık, bu filimi daha ne kadar izleyeceğiz, bunca elem ve kederi birbirimize yaşatıyoruz? Şimdi bütün Müslümanların ve bütün insanlığın tövbe vaktidir. Şimdi iki milyar Müslümanın mahcubiyetten kurtulma zamanıdır. Bugün en büyük tövbe Gazze’yi yeniden imar etmektir. Bugün en büyük tövbe Gazze’nin geride kalan yetimlerine sahip çıkmaktır. Bugün en büyük tövbe ise bir daha zalime asla meyletmemek ve daima mazlumun yanında yer almaktır.
Herkes kendi imtihanını veriyor, bu süreçte kimin ne kadar Gazze’ye katkısı oldu ne kadar Siyonistlerin mallarını almadı ne kadar Siyonistleri protesto etme çağrılarına kulak astı ve katılarak katkı verdi ve safını belli etti? Bunlar hepsi iman etmenin ve Müslüman olmanın gereğidir.
Beni Kaynuka çarşısında iman etmiş kadının örtüsüne el uzatan Yahudi’yi öldürmüştü, iman eden Müslümanın kendisi de öldürülmüştü. Peygamber (as) beni Kaynuka Yahudilerine toptan savaş ilanı vermişti. Hani “ey İslam neredesin?” diyen kadının sesine kulak veren Mu’tesim Billah seferberlik ilan etmişti. İki milyar Müslüman! Sen bunun neresindesin bunu sordun mu kendine? Gazze’deki ve Suriye’deki Müslüman kadınlar bu kadar zulme maruz kalırken ne kadar imanın galeyana geldi ne kadar vicdanın sızladı? İman galeyana gelmemiş, vicdan sızlamamışsa, iman da vicdan da yoktur.
İki gün yaşamak için ölümden sakınmaya değmez. Çünkü ecel bugün gelmezse yarın gelir. Ecelin geldiği gün çabanın bir faydası yok. Gelmediği gün ise korkmaya gerek yok. Vesselam.
Muhammed Zeki Mirzaoğlu
Araştırmacı yazar